Dabbe!

Şimdi efendim bilen bilir, Hasan Karacadağ diye bir adam var. Bu adamın en büyük özelliği Japonya'da korku sineması ile ilgili bir eğitim alması. Bu arkadaş da bu eğitimi alınca Türkler neden korkar diye düşünmüş ve cinleri perileri falan bulup İslami korku diye bir şey yaratmış. Yani en baştan benim gibi cinlere inanmayanları kafadan kaybetmiş. Artık Kanal 7 izleyen teyzeler izleyip korkarlar.

Neyse bu beyefendi ben lisedeyken Dabbe'yi çekmişti. Kendim gitmesem de canım arkadaşımın gidip "Damarlarım çatlıyoooo!" diye dalga geçtiğini hatırlıyorum. Ama yanlış değilsem, çok da kötü bulmamışlardı filmi. "Hasan Karacadağ'ın ikincisi korkusu" alt metniyle çıkan Semum'a ise üniversitede ama liseli arkadaşlarımla gitmiştim. Zaten beklentim korkmak değil ancak bir Türk korku filmi nasıl olur merakıydı. Bir dönem öyle bir furya oldu hatırlarsanız. Büyü filmiyle başlayıp Gomeda, Dabbe, Semum diye devam eden bu filmler Hababam Sınıfı Üç Buçuk ile boktanlık zirvesi yapıp silindi diyordu. Ha bu arada Semum oldukça kötü bir filmdi ki ekşisözlük'ten yorumları okuyun. Benimki de onlardan biri. Ancak biri mesaj ile yönetmenin Exorcist'ten çalmadığını sadece esinlendiğini söylemişti de oldukça şaşırmıştım. Kendisi büyük ihtimal yönetmendi herhalde.

İstanbul'a giderken ise Dabbe 2'yi verdi televizyon. Önce yuvarlanan bir spiral şeklinde yazılar. Onun seslendiren adam. Dakikalarca süren bir sahne. Ürpertme amaçlı bir ses tonu. Dakikalar sonra İstanbul üstüne gelen kara bulutlar. Sonra bir ev. Sessizlik. Arada seyirciyi korkutmak için gereksiz sesler. Bir kadın. Hareket eden su. Kara gözlü bir çocuk. Kapanmayan bilgisayar.... Derken, dakikalar sonra ilk adam "Noluyo lan?" diyerek ilk repliğini kurdu. Bunu birkaç kez daha tekrarladıktan sonra filmi kapattım.

Buradan şunu diyorum; usta sen neyin peşindesin? Kendisi ismini bir marka yapmak için uğraşıyor belli ki. Başardı da ama kendisinin ismi bende Lé Cola görüntüsü uyandırıyor. Semum için dediğimi tekrar diyeyim, bende en uyandırdığın korku, "aman bu adam bir daha film çeker mi acaba?" korkusu sayın Karacadağ.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.