Hadi baba gene yap

Bu hayatta en duygusal olduğum konu çocuklardır diye tahmin ediyorum. Hani "Aşk Tesadüfleri Sever"de ağlayacağıma, binlerce kez "Babam ve Oğlum"da ağlamaya tercih ederim. Çünkü aşk nedir, gerçek mi yanılsama mı, başlar mı biter mi gibi binlerce sorulara sahipken, çocukluk öyle değil. Bakıyorsun, mini mini dünyayı anlamaya çalışan bir çocuk var. Ve o pamuk gibi dünyaya gelmiş bu çocuğu sen ellerinle şekillendiriyorsun. Güzel bir tatlıya döndürebileceğin gibi, boğazına takılan kuru bir poğaça da yaratabilirsin.

Neyse yine 59RS anlarımdan birinde babası bir çocuğu otobüse bindirdi. Anne otobüsün içindeydi. Belli ki ebeveynler birbirinden ayrılmışlar, çocuğu baba almış McDonalds'a götürmüş. Çocuk otobüste elinde çocuk menüsü paketi oldukça mutluydu. Annesi çocuğa gününün nasıl geçtiğini sordu. Çocuk da mutluluk içinde anlattı.

Sonra çocuk, annesine sordu; "Babam şimdi nereye gidiyor?". Annesi de babasının çalışmaya başlaması gerektiğini söyledi. Saat 18:00'dı. Çocuk üzüldü tabii. Çocuğun annesiyle konuşmasının her noktasında babasına bir gönderme vardı. Bir an çocuk, annesine "Tavana değebilir misin?" dedi. Annesi olumsuz yanıt verinceyse çocuk "Babam değer di mi anne?" dedi. Bir anda garip bir duygu sardı beni. Çocuk, babasını herkesden ve her şeyden güçlü görüyordu. Sanki hiçbir kötülük yaşamayacakmış gibi. Halbuki o çocuk, benim gözlerimden baksa, karısı (ya da eski karısından) bıkmış, onun yüzüne bile bakmadan işine giden bir adam olarak görecekti. Çocuk da bir gün bunları farkedecek ve o hayal kırıklığı dolu anı hiç görmemesini dilerdim. Ancak çocuk dediğin şey büyüyor, o elindeki McDonalds torbasının yerini ders kitapları alıyor, o tavana değeceini sandığı babasından da uzun oluyor, sonra onun çocukları onu yenilmez sanıyor. Hayat.

Çocuk dediğin, hele erkek çocuksa, yaramaz olur zaten. Sevimli çocuk da ısrarla bir yere tutunmamaya devam ediyordu. Çocuğun bir frende sarsılıp, annesi tarafından tatlı tatlı uyarılmasından sonra annesine baktım ve göz göze geldik. Çocuğun ne kadar tatlı olduğunu belirten bir gülümsememe yorgun gözlerle cevap verdi. Kim bilir bu yorgun kadın, işinden dönüp oğluna kavuşmanın heyecanını yaşarken, oğlunun ise hep babasından bahsetmesinden dolayı ne hissediyordu? Kimseler bilemez.

Boşuna 59RS değil burası. Burada bir olay görürsün, tüm yol boyunca kafanda bambaşka bir hayatın içinde yer alırsın. Kendi durağında iner yoluna devam edersin. Konuyla ilgili bir Yaşar Kurt parçasıyla bu yazıyı sonlandıralım. Malum yarın sınav var.


hadi baba gene yap,gene yap baba,gene yap

hani bana yalan söylerdin ya baba
özgür kırlangıçlardan sözederdin ya
çok paramız olacağından baba
işlerin iyi gideceğinden söz ederdin ya

hadi baba gene yap,gene yap baba,gene yap

hani en büyük sen olurdun ya baba
hani beni hep korurdun ya aha
kabus görüp uyandigimda baba
yanimda sen olurdun ya baba

hadi baba gene yap,gene yap baba,gene yap
hadi baba,hadi baba,baba hadi

hani bana yalan söylerdin ya baba
özgür kırlangıçlardan sözederdin ya
iyi bir insan olmadim baba
çok iyi olacagimdan söz ederdin ya

hadi baba gene yap,gene yap baba,gene yap

1 yorum

Denizhan dedi ki...

bunu cok begendim, yazarak dile getirmek istedim.

Blogger tarafından desteklenmektedir.