İnternette ne doğru ne yanlış?

İnternet'te yazan her şey doğru değildir. ("Bu da doğru değil o zaman" diyerek paradoks yaratmayalım lütfen)


Bu kadar basit bir gerçeği anlamak için çok yüksek bir zeka kapasitesine de gerek yok aslında.  Yine de yanlış bilgi kaynıyor internette. Belli bir yaşın üstünde olup, internet kavramı ile 5 yıl önce tanışmış insanları ayrı tutuyorum bu konuda. Ancak, neredeyse doğduğundan beri sanal ortamla bir şekilde haşır neşir olmuş insanların bu her bir şeye inanma hastalığına anlam veremiyorum.



Şöyle bir tweet okudum:
"LIECHTENSTEIN diye bi ülke var. 15 gün kaldıktan sonra vatandaşı olunabiliyor. Aynı zamanda ülke kiralanabiliyor."


Öncelikle, "Lihtenştayn" diye bir ülke var? Hadi canım! Tamam Lihtenştayn'ın başkentini bilme, nerede olduğunu kafanda canlandırma da erkeksen milli maç nedeniyle, kızsan da bir şekilde duymuş olman lazım. Hani en kötü "dünyanın en küçük ülkesi neresi?" diye hiç mi Google'dan bakmadın da ismini listede görmedin. Adamlar Avrupa'da sonuçta, Pasifik Okyanusu ortasında bir adadan bahsetmiyoruz burada.



Neyse "insanlık hali, bilmeyebilir" diyebilirsin, kabulum. Devam edelim: "15 gün kaldıktan sonra vatandaşı olunabiliyor" Yok artık! Dünya'nın herhangi bir yerinde bir ülkede 15 gün kalınca vatandaşlık alma olabilir mi? Hem de Avrupa'nın ortasında bir yerde. Bunun gerçek olması çok saçma sonuçlar doğururdu. Schengen'e dahil olan bu güzide ülke, vatandaşlığına geçirdiği suçlulularla nüfus patlaması yaşardı. Zaten küçücük ülke, hazinesi nasıl kaldırsın, o kadar kişinin sağlık haklarına nasıl baksın? Adamlar prenslik zaten, öyle bir şey olsa kral futbolculara para verip, 15 gün sınırlarında tutup milli takıma alırlar. Yapmayın etmeyin. (Bok atmadan önce internetten baktım, 5 sene kalıp, çok iyi derecede Almanca bilip, kanunlarla ilgili bir sınavı geçmen gerekiyormuş. Öyle 15 gün diye bir şey yok)

Devam edelim, "aynı zamanda ülke kiralanabiliyor" Oha! Yuha! Ada satın almaktan sonra, ülke kiralamak. Ne demek ayrıca ülke kiralamak? 15 gün kiralayıp, orada yaşayanlara "Kız arkadaşımla tatil yapacağız, gidip İsviçre'ye, Avusturya'ya!" mı diyorsun yoksa prense "Abi bi çekil, tahta ben oturuyorum bugün" mü diyorsun 23 Nisan çocuğu gibi? Kanun mu değiştiriyorsun, başka ülkelere savaş mı açıyorsun? Lan ülke kiralamak ne demek?? Bunu da acayip komik bir bilgi gibi paylaşıyorsun.



Şimdi o zaman internete şu an şöyle notlar düşüyorum:


"Finlandiya'nın Kuzey Kutbu'na yakın bölgesinde yaşamayı kabul edersen ömür sonuna dek Finlandiya vatandaşı olabilirsin."


Şimdi ben bunu bir "twitter fenomeni"ne göndersem (sıfata bak sıfata) ve o bunu paylaşsa, yemin billah 3 sene sonra bu cümleyi Google'da aratsam, yine bir yerden bulurum. Hem yukarıdaki kadar bir mantıksızlık da yok. Tabii ki "ülke kiralamak" kadar fantastik olmadığı için o kadar da ilgi çekmez ama binlerce inananı olur.


Sonuç olarak, internette her yazana da inanmayın be gözüm. Sorgulamak iyidir, güzeldir. İlginç bir bilgi mi gördün, paylaşmadan bir bilene danış da doğru mu yanlış mı öğren, farklı şeyler oku bu konu hakkında. İlla biriyle paylaşacaksan da "valla şöyle bir şey duydum, ne kadar doğru bilmem" de. Bu lafları kendime de söylüyorum tabii ki. Çokça kandırılıyoruz, ne doğru ne yanlış birbirine karışmış. Dikkat etmeli. Sadece anonim internet paylaşımlarında değil, okuduğumuz haberleri de sorgulamamız lazım. Bize haber diye sunulan şeylerin kaçı ısmarlama kaçı gerçeği yansıtıyor, hep bir şüphe olmalı. (Günün sosyal mesajı)


Hala "bu fotoğrafı paylaşırsan lösemi hastası Ayşen'e Facebook'tan 5 TL yardım gidecek" yazan resimleri paylaşan arkadaşlarım var benim maalesef. Kaç yaşına gelmişsiniz, yapmayın etmeyin.

Mesela şu laf gerçek değildir:
"Bir gün öldürmediğim her Yahudi için bana küfredeceksiniz - Adolf Hitler" (Ama önemli bir paylaşımdır, Irkçı turnusolü)
Ama bu laf gerçektir:
"İnternet'teki alıntılarla ilgili problem onların hakiki olup olmadığını bilmediğimizdir - Abraham Lincoln"

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.