Haberleri okumak çok zor be abi. Bir gün beynimin bütün şalterlerini indirip, bir yandaş gazetenin dağıttığı hayali pembe gözlükleri takıp, intihalci hocaların (ki bilim adamı demek bilime hakaret) verdiği hayat tavsiyelerine uyup kafamdaki bütün dertlerden kurtulasım var. Yok o pembe gözlükleri takmayacaksam, iki seçeneğim olacak. Ya devlet Cesur Yeni Dünya'daki gibi yasal olarak uyuşturucu dağıtacak ki kafam ne zaman atsa sakinleştiricimi alacağım ve uysallaşacağım. Ya da savaşmak gerecek. Ancak kendi fikirlerimi farklı farklı milyonlarca insan üzerinde uygulatmak için değil, herkesin kendi özgürlüklerini yaşayabileceği, insanların birbirinin giyim kuşamına, cinsel tercihine, konuşmasına, inancına karışmak yerine, yardıma ihtiyacı olana yardım etmeye uğraştığı bir dünya için savaşmak gerekecek. Bu savaşın sonu da iki seçenekli. Ya demir cop, ya biber gazı. Keza eğitim sistemine, sınav sistemine tecavüz edilmiş bir toplum geliyor geriden. Kürtaj da yasak.
İnsanı duygularına ket vurmuş bir bakan "tecavüz sonucu doğan çocuğa devletin bakacağı, bu nedenle kürtaj yapılmaması gerektiğini" söylüyor. Yıllardır susup susup, başbakanı bu konuyu açınca müdahale etmek gereği duyan, bireysel bir düşünce yaratamamış biri. Daha başka alakasız adamlar ise birden bire kürtaj sanki bir doğum kontrol yöntemi gibi kullanılıyormuşçasına atıp tutmaya başladılar. Tecavüzü zaten geçtim, sen bilebiliyor musun senin zihniyetinin yarattığı (ya da değişmesine izin vermediği) cinsel bilinçsizlik nedeniyle yanlışlıkla hamile kalan bir genç kızın hissedebildiklerini? Sen de hissedemezsin, ben de. Ama ben empati yapabilirim, sen anlamazsın. Belki bir hata nedeniyle olmuş, istenmeyen, bakılamayacak bir çocuğu lise çağındaki kız doğurunca ne kızdan hayır gelecek, ne çocuktan. Bir embriyonun olası yaşamını bu kadar düşünürken, yaşamına devam ederken üzerine bomba yağdırdığınız, suçu sadece kaçakçılık olan Uludereliler'in yaşamını neden düşünmüyorsun? Hadi onlar Kürt ve "aynı yolda geçtiğiniz, aynı sudan içtiğiniz" toplum içinde Kürtleri görmek istemiyorsunuz belki. Bir şekilde muhalif olup, biber gazıyla ya da gözaltında öldürülen yaşamları niye bu kadar önemsemiyorsun? Çünkü bir tecavüz sonucu da olsa, anne sevgisi almış olmasa da bir şekilde o çocuk büyüsün. Zaten eğitim sistemin ile onu senden biri haline getireceksin. Gelmezse de biber gazın ile copun ile sen kürtajını yapacaksın. O gencecik kız yapamayacak.
O yüzden her kürtaj bir Uludere'dir. Devlet kürtaj yapar, ama kadın yapamaz. Zaten kadının ne yapacağını devlet söyler. Tecavüzcüsü ile evlendirilirse indirimini yasalar yapar, çocuğa devlet bakar. Üç çocuk olursa, vergiden düşer. Her şeyimizi önceden planlarlar, bize de düşünmek kalmaz. Eşimiz mutfağında yemeğini yaparken, Samanyolu TV'de yayınlanan sansürlü Rocky filmimizi izler, ardından Türkçe Olimpiyatları'nda Nihat Doğan taklidi yapan Zambiyalı çocuğa kahkahalarla güleriz. Sonrası iyilik, güzellik.