16. yüzyıla dönelim ve Fransa'nın sevimli sahil kasabası Nice'e gidelim. Daha Nice, Fransa'nın en büyük beşinci şehri değil çünkü İngiliz asiller bu kasabayı önemli bir turizm cennetine çevirmemiş. Peki, bu küçük kasabanın Osmanlı ile nasıl bir alakası olabilir?
Osmanlıların Akdeniz'e ne kadar hakim olduğunu, günümüz İtalya'sında bile bir kale fethedebildiğini çoğumuz biliriz. Osmanlı'ların Nice gibi uzak bir Batı Akdeniz şehrinde ne aradığını ise pek bilmiyoruz. Şimdi şehirden fotoğraflar ile bu konuya bir göz atalım.
Yıl 1543. Fransız kralı Fransuva, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na bağlı bir düklükten Nice'i geri almak ister ve dönemin süper gücü Osmanlı'ya danışır. Bu Fransa ve Osmanlı'nın ilk birlikteliği değildir. Fransuva, Sultan Süleyman'dan daha önce de yardım istemiş ve şu çok ünlü "Ben şuranın buranın hükümdarı Allah'ın gölgesi sultanlar sultanı Süleyman, sen ki Fransa vilayetinin kralı Fransuva'sın"mektubu ile yardım çağrısına olumlu cevap almıştı (Mektubun tamamı için buraya tıklayabilirsiniz). Nice kuşatması için de Sultan Süleyman, Fransuva'ya yardım olarak Barbaros Hayreddin Paşa ve Salih Reis önderliğinde 100 gemili 30,000 askerli bir grubu Nice'e yakın bir şehir olan Toulun'a gönderdi.
Fransız ve Osmanlı güçleri 6 Ağustos'ta Nice saldırmaya başladı ancak Nice halkı bu saldırılara karşı büyük bir direnç gösterdi. Bir temizlikçi olan Catherine Ségurane, bu direnişin kahramanı oldu. Rivayet o ki, Catherine eline aldığı temizlik sopası ile Osmanlı askerlerine saldırıp birini öldürdü. Rakibini aşağılamak için eteğini kaldırıp kaba etini Osmanlı askerlerine gösterip, ölen askerden aldığı sancağı da bu hakaretine meze yaptı. Bu olay Osmanlı askerlerinin moralini bozdu ve direnişin başarılı olmasının önemli bir sebebi oldu. Nice tarihine geçen bu hanımefendinin heykeli yapılmış, gidip bulduk. Altında taze bir buket çiçek vardı. Demek ki hala kendisi Nice halkı için önemli bir figür.
Catherine'nin çabalarına rağmen şehir 22 Ağustos'ta düşmüş ancak Fransızlar ve Osmanlılar, kaleyi almayı başaramamışlar. 8 Eylül'de ise Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'ndan askerler Nice'e ulaşınca Fransız ve Osmanlılar şehirden çekilmiş. Bu sırada Barbaros Hayrettin, şehrin bir kısmını yakıp, 5,000'e yakın insanı da esir almış. Osmanlılar, kışı Toulun şehrinde geçirip, Fransa'nın bir kaç şehre yaptığı ataklara yardım etmişler. Bir yandan da Fransa'nın o sarışın gen havuzuna, bir miktar esmer gen soktuklarını da düşünmek istiyorum.
Bu kuşatmadan kalan dört tane Osmanlı topu şehrin iki yerinde sergileniyor. Birincisi eski şehirdeki iki sokağın kesiştiği bir yerde, öteki üçü ise bir kilise duvarına monte edilmiş.