Hilesiz cinsel istismar

Yatıp uyuyacağım, son bir twitter'a bakayım dedim, demez olaydım. Tartışılan değişiklik şu:

"Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkıdaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçqan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir."

Aklı başında olan insanlar da haklı olarak tepkilerini gösterdiler. AKP'ye yanlayan sözde okumuş kesim de "olmasa daha iyi" diye kıvranmaya başladılar. Ancak çomar kesim "yanlış anlaşıldık, çarpıtılıyoruz" goygoyuna başladı. İşin hinliği ilk kelimelerde bulunmakta. Ertelenen ceza ne? İşin içinde tehdit ve hile olmayan cinsel istismar. Ne demek bu? Bir nevi gönüllü istismar.

Ne kadar saçma değil mi?

Ama bir AKP'li kafasına göre saçma değil çünkü bu adamlar 18 yaşından küçük insanların evlenmesini "cinsel istismar" suçu olarak algılamıyorlar. Gelenekleri görenekleri reşit olmamış kızların evlenmesine sıcak bakıyor. Gelenekler ve yasa çatışınca da "imam nikahı" adı altında yaptıklarını kendi çaplarında meşrulaştırıyorlar. Tabii bu genç yaşta evlilikler bir şekilde göze batınca, evlenen adam "çocuk istismarcısı" olarak hapse atılabiliyor.

Bu problem nasıl çözebilir? Birincisi (ve doğru olan) bunun bir problem olmadığını kabul etmek. 18 yaşından küçük herkes çocuktur. Evlilik de ciddi bir sorumluluktur. Bu nedenle yasal olarak çocuk olan kimse evlenemez. Ayrıca imam nikahının yasal bağlayıcılığı yoktur. Ancak dini sebepler dolayısıyla imamdan onay almak isteyenler olabilir. O vakit imamlar da tembihlenir ve yasal olarak çocuk olanları evlendirmez. AKP'li kafası tabii ki de bu yolu seçmedi. Daha akla yatkın olabilecek seçenekleri de düşünmedi. Mesela "acaba evlilik yaşını 16'ya düşürsek ne olur?" tartışması yapılmadı. "İmam nikahını yasal statüye getirip kontrol altına alalım" tartışması yapılmadı. "Cinsel istismara 18 yaşından küçüklerin severek evlenmesi girmeli mi?" tartışması da yapılmadı.

Sonuç olarak da "gönüllü istismar" anlamına gelen bir kelime kalabalığı ortaya çıkarıp, bunu cezalandırmayı sonlandırdılar.

Peki bu adamlar yaşadıkları ülkeyi bilmiyorlar mı? Biliyorlar da umurlarında değil. Bir şerefsiz, bir kıza cinsel istismarda bulundu. Kız da diyelim ki bunu ihbar etti (ki keşke bu dediğim öyle kolayca olabilse). Erkek tarafı rüşveti verdi, kız tarafı da "aman kızıma tecavüz edildi olmasın, aman işler karışmasın" diye parayı kabul etti. Mantıksız mı? Değil. Olabilir mi? Kesin. Ne olacak bu durumda? Kız, sesini çıkaramayacak. Adam, hapse girmeyecek. Ortada suç var, ceza yok.

Bekir Bozdağ, örnek veriyor: Kadının biri resmen evlenmiş. Sivas'ın bütün büyükleri gelmiş ama sonra bir şekilde kocası hapse girmiş. Kadın mağdurmuş. Kaç yaşında bu kadın? Evlenemeyecek yaşta ise nasıl "resmen" evlenebiliyor? Bu neden eleştirilmiyor? Sivas'ın büyükleri buna bir şey demiyor mu? Bu asıl sorunlar konuşulmuyor, saçma sapan bir çözüm bulunuyor. Bozdağ, diyor ki "3000 civarı mağdur var. Onların mağduriyetini gidereceğiz, ileriye işlemeyecek". Kim bilir hangi imzacının bir akrabası bunların arasında? Umarım çıkar kokusu.

Sen ki Ensar'da yaşananları kapatmaya çalışmış, her şeyi bir öğretmene yıkıp yalan söyleyen valiyi görevinden almamış birisin. Sen ki Adıyaman'daki iddialar hakkında bir şey dememiş birisin. Sen ki tecavüzcüyü suçlarken "kız da şöyle böyle yapmasaydı" diyecek şerefsizlikte birisin. Sen ki 12 yaşında kızın dini nikahla evlenmesini normal bulabilen bir mahlukatsın. Hala ne diye "tehditsiz, hilesiz cinsel istismar" gibi bir şey uydurup, bu ülkenin vicdanı hala yerinde duran küçük bir kitlesinin hassasiyetini hala kaşımaya çalışırısn?

Bülent Turan diye bir adam var, diyor ki: "Toplumda mağdur olarak anılan bir kesim var. İnsanlar evlenmiş tören yapmışlar, kanundan kaynaklı sıkıntılar olmuş." Oldu paşam. Kanundan kaynaklı sıkıntıymış. Suçu engellemek yerine, suçu suç olmaktan çıkarmaya çalışan abukluklar bunlar. Diyelim ki bu suç değil sana göre. E o zaman değiştirsene medeni kanunu? Niye sadece geriye doğru işliyor? Dediğim gibi, o mağdurlar arasında tanıdıkların olduğuna inanıyorum. Umarım bir gazeteci kaldıysa bu memlekette bunu araştırır.

Eğer basın, muhalefet, sivil toplum örgütleri ve halk yeterli tepki göstermezse durum kötüye gidiyor dostlar. AKP, uzun zaman önce kendi içindeki vicdanı da susturduğuna göre, her türlü yasa tasarısını görmeye hazırlıklı olmak lazım.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.