siyaset
6-7 Eylül
7 Eylül 1955 tarihli Milliyet gazetesine bakıyorsun. İlk sayfada isimsiz bir yazı. Başlık "Doğrusu bu: Kahramanlık". Mantıklı başlayıp, korkunç bitiyor:
Falikaryaların kahramanlıktan anladıkları bu ise, sonları yaklaşmış demektir.
Haberi okumaya devam ediyorsun. Milliyet'in yorumlaması çok ilginç:
İstanbul, dün bütün semtleriyle "Atatürk'e bağlılığını" dalga dalga haykırmıştır. Öyle ki bütün Türkiye'nin heyecanı bir kalb halinde bu asil ve vakur nidada toplanıyordu.
Dakika dakika hadiseler var. 17:20'de Taksim'e yürüyüş, 18:05'de ilk dükkan yakılıyor. Bir saat içinde Taksim'den Tünel'e tüm Rum dükkanları yakılıyor. 19:30'da Karaköy'de, Sirkeci'de, Eminönü'de hareketler başlıyor. Milliyet sabah, 2. baskıyı yapıyor. Yeni eklenen haberde, bir alt başlık: "Hadisede Kızıl Tahriki Var". Ama haberde buna hiç değinilmiyor. Günah keçisi çoktan belirlenmiş.
Daha neler neler var, bol bol komplo, muamma bir Oktay Engin ismi, İstanbul Ekspresi vs. Sonuç olarak yağma, talan, tecavüz ve ölüm. Binlerce deney görmüş ülkemden, üzücü bir manzara. Belki sonra yine yazarım bu konuda.
Yorum yap