Kölün Bülbülü


Bir Alman kızına gönlümü verdim,
Bir sarışın, mavi gözlü geline.
Ağlayı ağlayı tükenmez derdim.
Ağlayı ağlayı bitmiyor derdim.
Nasıl oldu yolum düştü Kölün'e?



Millet 1968'de, "Savaşma seviş" sloganı ile Woodstock'ta kopar, Fransa'da sokaklarda isyanlardayken, Almanya'ya giden ilk kuşak da "Niye buradayım?" diyerek kültür şokunu sorguluyordu herhalde. En azından bu şarkı onu söylüyor. Köln'den döndükten sonra dinlemem üzücü oldu ama, Dom ve Hohenzollernbrücke'nin önündeymişcesine çektirdiği şuh pozu ile hafızalarımda yer etti. "La romantica in Köln" diye bir şarkısı da varmış ama bulamadım onu.


Yıllar sonra edit:

Yaklaşık 6 yıl sonra bu blog post'una erişimde bir artış olduğuna göre biraz Yüksel Özkasap'tan daha detaylı bahsetme vakti geldi. Özkasap, benim dinlediğim bir müzik tarzı icra etmiyor. Ancak, hayatı ve şarkılarında değindikleri ilgimi çekiyor. Özkasap, Türkiye'de doğup müzik yapmaya çalışan bir hanımefendi. İki tane 45'lik çıkarmış. Bunlardan birinin adı Giderim Gurbete Evli Değilim. Özkasap, gerçekten de o sene Almanya'ya bekar bir kız olarak gitmiş. Burada çıkardığı ilk 45'liklerden birinde Ankara Rüzgarı'nı yorumlar. Bu şarkı acayip bir şey. Gündoğdu Duran isimli janti bir bey tarafından bestlenen bu şarkı Muhayyer Kürdi makamındaymış. Ben makam bilmem ama benim kulağıma Sanat Müziği'nden daha çok bir pop hiti gibi geliyor. Özkasap'ın da yorumladığı versiyonun düzenlemesi müthiş. Almanya farkı hissediliyor. Plağın arkasında da İki Yabancı (Strangers in the Night) var. Bu plaklarda (biraz aksan dışında) Özkasap'ın Ajda Pekkan'dan bir farkı yok gibi. Aynı yıl çıkan bir başka 45'lik ise Merci Cherie. Şarkının tam versiyonunu bulamadım (bir Murat Meriç değilim) ama dinlediğim versiyondaki Malatya aksanlı Fransızca sözler ve chanson havasının insanın aklını uçurmaması elde değil.


Bu kadar pop'a yakın plakların yanında Nasıl Oldu Yolum Düştü Köln'e şarkısını yayınlıyor. Bu şarkı Almanya'da yaşamanın zorluklarını anlatırken müziği de bir o kadar yavaş ve ağırdan ilerliyor. Bir nevi arabesk doom metal. Söz ise ilginç çünkü erkek ağzından yazılmış ve Özkasap buna aldırmadan icrasını yapmış. Özkasap, daha sonra da bu yoldan ilerlemiş ve Ağlayarak Düştüm Gurbet Eline gibi şarkılar yapmış.

Yüksel Özkasap, çok fazla 45'lik yapmış ve bunların önemli kısmının isimleri dikkat çekici. Mesela Ben Yüksel Özkasap Almanya Da Neler Çektim sosyal eleştiri dozu yüksek bir şarkı gibi gelse de "Bir haftadır bir lokma yemedim, hasta oldum, yatıyorum Mehmedim" sözleriyle daha çok grip bir kadının yakınmaları tadında bir eser. Aynı konseptte bir de Verem Oldum Hasta Düştüm Köln De şarkısı var. Aldi Süd'den vitamin alırsa bir şeyciği kalmaz. Şu Alman Kızları şarkısı ise bildiğimiz Dol Karabakır Dol türküsü. Yalnız sözler biraz sıkıntılı: "Yağmur yağdı Burgaz'a, şu Almanya kızları yarım şişe gazoza..." ve "Kazdım kazdım kum çıktı, kum dibinden su çıktı, yazık oldu on bine, Alman kızı dul çıktı". Özkasap ablamız bu şarkıda oldukça ayıp etmiş.


Tabii Almanya'da olunca İngiltere'ye gitmemek olmaz: Londra Sokaklarında Ağlar Gezerim. Bu şarkı ise daha çok pop-arabesk diyebileceğimiz bir tarzda.

Din temalı şarkıları da var Özkasap'ın. Mesela Hazreti İsmail Peygamberin Kurbana Gidişi. Ancak bu şarkı öyle pek de hikaye formatında ilerlemiyor. Sen Allah´ın Aslanısın Ya Ali bu örneklerden bir başkası. Bir de Muhammed’in Mezarını Kazan Kimdir var.

Dini plaklara rağmen Özkasap ilginç bir şekilde plaklarında alkolle arasının iyi olduğunu da söylemekten çekinmiyor. Mesela, Son Tesellim Şarap Oldu. Soldaki kapakta da gördüğünüz gibi şarabının yanına sigarasını da yakmış. Ama asıl favorim yıllar önce bulamadığım ama artık internette bulunan La Romantica in Köln. Bu şarkı beni ters köşe yaptı açıkcası. Birincisi, İngilizce değil, Türkçe. İkincisi, La Romantica bir restoranın adıymış. Bakalım Özkasap ablamız ne diyor:
La Romantica, La Romantica parolamız olsun demiştin sevgilim. Bu masa uğurumuzdu. Oysa ki bunların hiçbirisi de bize uğur getirmedi. İşte senelerdir La Romantica'da sabahlara dek senin geri dönmeni bekliyorum. Ağlamaktan artık gözlerim de görmüyor ama seni yine tanırım çünkü parolamız La Romantica in Köln, La Romantica sevgilim.
Parolanın yabancı dilde olması kanımca Özkasap'ın sevgilisinin yabancı olduğunun bir işareti ama emin olamam tabii ki. Şarkı "Benim meskenim oldu Köln meyhaneleri, mahvıma sebep oldu Köln meyhanleri" diye devam ediyor. Bu arada Google Maps'te aradım bu La Romantica'yı ama öyle bir restoran bulamadım. Ancak Romantica Restaurant diye bir yer var. Merak edenler için nerede olduğunu göstermek istiyorum.


Favori plağımı ise sona sakladım. Erasmus ile Almanya'ya gidip aradığını bulamayan bir üniversite öğrencisi tarafından yazılmış gibi duran o 45'lik. İlk şarkısı Almanya'ya Geldik Hala Bekarız. İşin komiği, şarkının kahramanı şarkının ikinci kıtasında "Belçika'ya geldik hala bekarız" üçüncüsünde ise "Hollanda'ya geldik hala bekarız" diyor. Erasmus'ta Interrail yaptıysa demek. İkinci yüzünde ise öykünün devamı var: Bir Akşam Yapayalnız Öleceğim Köln'de.

Almanya'da üst üste çıkardığı plaklarla Türk diasporasında meşhur olan Özkasap'ın ünü Türkiye'ye kadar gelince anavatanda da plaklar yaptı ancak bu plaklar pek de tutmadı ve Almanya'da geri döndü. Şimdi ne yapar, ne eder bilmiyorum. Anavatana döndü mü? Yoksa Alman vatandaşlığını alıp evinde Deutschland sucht dein Superstar mı izliyor? Hayalimde ise Köln karnavalında Kölsch'leri fondip yapan eğlenceli bir teyze olarak yaşamakta.

1 yorum

Adsız dedi ki...

Çok güzel.tesekkurler

Blogger tarafından desteklenmektedir.